İçeriğe geç

Cumhuriyet bizim. Türkiye bizim. Geri alacağız!

Türkiye Cumhuriyeti 101 yıl önce bugün ilan edildi. Emperyalist işgale karşı Mustafa Kemal önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı yeni bir zaferle taçlandırılmış, saltanatın yerini bir cumhuriyet almıştı.

Osmanlı’da tebaa olarak görülenler artık eşit birer yurttaş olacak, istisnasız herkes aynı yasalara tabi olacaktı.

Halk egemenliği ilan edilmişti. Yöneticiler iktidar gücünü halk iradesinden alacak, görev amacı o iradeye hizmet etmek olacaktı.

Savaşla kazanılan bağımsızlık ekonomik bir temele yerleştirilecekti. Cumhuriyet, tüm yurttaşlarına refah sunmak için kalkınma hedefini taşıyacaktı.

Kimsesiz kimse kalmayacak, ülkenin her bir yurttaşının yaşam hakkı Cumhuriyet’in güvencesinde olacaktı.

Laiklik için ilk adım atılmış, gücünü tanrıdan aldığını iddia eden padişah yurttan kovulmuştu. Ülkeyi karanlığa boğan tarikatlar dağıtılacak, Türkiye laik bir ülke olarak geleceğe uzanacaktı.

Hedeflerin bir bölümünde ciddi yol alındı. Türkiye, devrim rotasında bir süre gerçekten de ilerledi. Ancak Cumhuriyet projesi hedeflerine tam olarak ulaşamadı. Emperyalistler, yobazlar ve patronlar Cumhuriyet’i boğdular.

Bugün yurttaşlığımız yalnızca kağıt üzerinde, Anayasa fiilen askıda. Zenginler istedikleri yasaları herhangi bir sorun olmadan çiğneyebilirken, yargı ve güvenlik birimleri halkın üzerine şiddetle gidebiliyor. Biz KDV’ler, ÖTV’ler altında boğulurken patronlar için vergiden kaçmak neredeyse değişmez kural haline geldi.

Bizim oylarımızla seçilen yöneticiler kendi ceplerini doldurmanın peşinde. Halkın çıkarlarını savunmak bir yana, halk düşmanı sermaye sahiplerine ve emperyalistlere hizmet için birbirleri ile yarışıyorlar. Bizlere en ufak hakkı çok görürken, IMF komiserlerinin bir dediklerini iki etmiyorlar.

Kalkınma hayal oldu. Kamu yatırımlarına son verildi, tüm kaynaklarımız özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekildi. Türkiye geri kalmışlığa mahkum bırakıldı. Emeği için mücadele edenler bastırılırken sırtımızdan geçinenler ihya edildi.

Türkiye ne yazık ki artık bağımsız bir ülke değil. NATO üyeliği adı altında fiilen emperyalist işgale uğratılan topraklarımızda ABD askerleri fink atıyor. Askerlerimiz, Batılı güçlerin işgal kuvvetlerine destek sağlıyor. Bölgemizdeki dost ülkelerin emperyalist çıkarlar uğruna parçalanması için kamu kaynaklarımız seferber ediliyor.

Yenidoğan bebeklerimize bile sahip çıkamıyoruz. Piyasaya açılarak çökertilen sağlık sistemi, en temel hak olan yaşama hakkımızı ortadan kaldırdı.,

Savaşarak kazanılan yurdumuz mafyalara, çetelere teslim edilmiş durumda. Çeteler iktidar ortağı olurken her sokağın başını bir uyuşturucu satıcısı tutar hale geldi.

Tarikatlar, cemaatler iktidardan aldıkları güvence ile büyüdüler, genişlediler, holdingleştiler. Kamu kurumları cemaatçilerin adeta işgali altında.

***

Bugün ülkemiz, cumhuriyetten başka her şeye benziyor. Ancak Cumhuriyet’i ve onun toplumsal hedefini halkın hafızasından silmeyi başaramadılar. Cumhuriyet, teslim olmayan halkımızın direncinde yaşıyor, onun mücadelesi sayesinde yeniden hayat bulacağı anı bekliyor.

Hepimize düşen bu mücadeleyi zafere ulaştırmak, Türkiye’yi yeniden devrim rotasına yerleştirmek.

Biliyoruz, biz haklıyız. Türkiye, emperyalistlerden bağımsızlığını kazanabilir. Halkımızın mücadelesi, tarikatları ve cemaatleri yerle bir edip laikliği gerçeğe dönüştürebilir. Emeğinin hakkı için kavgaya girenler, Cumhuriyet’i yeniden ve çok daha kuvvetli bir biçimde kurmayı mümkün hale getirebilir.

Tüm yurttaşlarımızı, hep birlikte Cumhuriyet mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.

Cumhuriyet bizim.

Türkiye bizim.

Geri alacağız!