Türkiye bizim ülkemiz.
Bu açık gerçeği her ne kadar unutturmak isteseler de her uğrakta yeniden ve yeniden hatırlıyor, hatırlatıyoruz.
Biz halkız. Bu ülkeyi biz kurduk.
Saraylarda oturanlar memleketi emperyalistlere sattığında duruma biz el koymuştuk. Ülkemize, yurdumuza biz sahip çıkmıştık.
Şimdi yeniden saraylar inşa ettiler. İktidarı ellerinde tutanlar en temel yurttaşlık hakkımıza bile göz dikiyor. Seçme seçilme hakkımız gasp edilmek isteniyor. Tarikatlar yurdumuzu sarmış durumda. Türkiye, bölgemizde yer alan emperyalist operasyonlara alet ediliyor.
Tarih bizi yeniden göreve çağırıyor. Ülkemizi bu karanlıktan kurtaracağız.
Biz emekçileriz.
Hayatı her gün ve her gün biz yeniden üretiyoruz. Ülkemizin, alın terimizle zenginleşen patronlar olmadan çok daha güzel bir yer olacağını biliyoruz. Kemerlerimizi sıkmayacak yoksulluğu ortadan kaldıracağız. Bizden çalınan her şeyi geri almaya geliyoruz.
Biz kadınlarız.
Yobazların, patronların, emperyalistlerin baskıları altında yaşamaya tahammülümüz kalmadı. Eşitliğin en doğal hakkımız olduğunu biliyoruz. Hakkımız olanı almak için en ön safta mücadele ediyoruz.
Biz gençleriz.
Gerekirse memleketin tüm yükünü sırtlanmaya hazırız. Bugüne nasıl getirildiğimizin de içine itildiğimiz tarikat ve çete karanlığından nasıl çıkacağımızın da gayet farkındayız. Yalnızca kendi geleceğimizi değil ülkemizin, halkımızın geleceğini hep birlikte inşa etmek için görevdeyiz.
Biz bu düzene sığmıyoruz.
Ayağa kalkmamız gerekiyordu. Ayağa kalktık.
Şimdi devrime yürümemiz gerekiyor. Yürüyeceğiz.
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta tüm yurttaşlarımızı yurdumuzu yeniden kazanma kavgasını birlikte yürütmeye çağırıyoruz.
Bize devrim gerek!