İçeriğe geç

1 Mayıs Yasaklanamaz, İşçinin Sesi Kısılamaz

2021 1 Mayıs’ına iktidarın halkı çaresiz bıraktığı bir salgın süreciyle, milyonlarca yurttaşın işsiz kaldığı, işçinin açlık sınırının altına mahkûm edildiği bir ortamda gidiyoruz.

İktidar kongrelerini ve tarikat liderlerinin cenazelerini hiçbir önlem almadan tıklım tıklım hayata geçiriyor. Yine aynı iktidar pandemiyi emekçilerin, muhaliflerin sesini kısmak için bir araç haline getirmekten de çekinmiyor. 

1 Mayıs’ın kendisini yasaklamanın yanı sıra bu süreçte emekçilerin sesini duyurmasını engellemek için büyük cezalar icat ediyor.

Gerici ve piyasacı ajanda uygulansın, patronlara, tarikatlara, AKP-MHP’ye her şey serbest olsun ama emekçi adım dahi atamasın istiyorlar. “Salgını fırsata çevirdik” derken işsiz kalan, canından olan, hastane kuyruklarında bekleyene alay edercesine gülen iktidar nasıl bir düzeni temsil ettiğini gizleme gereği bile duymuyor.

1 Mayıs bu sömürü ve alçaklık düzenine bir bütün olarak karşı koyuşun günüdür.

1 Mayıs eşitlik demektir. Eşitliğin sesi kısılamaz.

Bir tarafta patates kuyruklarına muhtaç edilen emekçi halk, diğer tarafta lüks yalılarından poz verenler… Bu tabloyu her gün yeniden üreten eşitsiz düzen aynı zamanda salgının da kalıcılaşmasını sağlıyor. Patronların kârlarının merkezde olmadığı bir düzende merkezi önlemlerle kolayca bitirilebilecek olan bir salgın bu nedenle hala devam ediyor. Dahası, aşıların bulunmasının üzerinden hatırı sayılır bir zaman geçmesine karşın henüz doğru düzgün bir aşılama planlaması bile yapılamıyor. Salgın değil, patentleri saklayan tekeller ve eşitsizlik öldürüyor.

1 Mayıs kapitalizme karşı eşitlik sözünün yükseltildiği gündür.

1 Mayıs özgürlük demektir. Özgürlüğün sesi kısılamaz.

Pandemi bazı gerçekleri tekrar hatırlattı: Bu düzende patronlar sömürmekte sonuna kadar özgürler. İşine gelince “risk” almaktan bahsedenlerin “ücretsiz izin” diyerek hak gasp etmeye, Kod 29 ile emekçiyi sokakta bırakma riski ile baş başa bırakmaya hakkı var. Gericiler için de hava hoş. Onlar da aydınlığı karartmakta, yobazlar aydınlanma mirasının değerlerini yok etmekte alabildiğine serbestler. Ayasofya şovunda kılıç sallayanlar tiyatro sahnelerini tozlanmaya, müzisyenleri ölüme terk ediyorlar. İşçiler içinse adı konmamış bir kölelik düzeni var. Hem patronlara para kazandıracağı saatlerde işe gitmek zorunda, hem de kendilerine ayırabilecekleri zamanda evlere kapanmalı bu ülkenin tüm değerlerini üretenler.

1 Mayıs sermaye diktasına ve gericiliğe karşı özgürlük bayrağının dalgalandığı gündür.

1 Mayıs devrim ve sosyalizm mücadelesi demektir. Devrim ve sosyalizm için mücadeleye…

1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günüdür.

Geçtiğimiz bir yıl boyunca direnişe geçen işçilerin, işsiz kalan emekçilerin, salgının çaresiz bıraktığı milyonların, eşitlik, özgürlük ve laiklik için direnenlerin birliğinin, mücadelesinin ve dayanışmasının engellenmesine izin vermeyeceğiz.

1 Mayıs yasaklarını tanımıyoruz!

1 Mayıs’a giderken sokaktan, direnişten, mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi ilan ediyoruz. 1 Mayıs’ta devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmeye, işçinin sesinin kısılamayacağını dosta düşmana göstermeye çağırıyoruz.

Yaşasın 1 Mayıs

Yaşasın Devrim

Yaşasın Sosyalizm