İçeriğe geç

Cumhuriyet için…

Devrimci cumhuriyetçilik, Türkiye’nin tarihsel birikimi ile sosyalizm hedefi arasındaki bağlantının kurulacağı zemini ifade ediyor. Türkiye’nin kurtuluşu, bağımsızlığı, iktisadi ve toplumsal ilerlemesi, emekçilerin çıkarlarına dayanacak yeni bir cumhuriyetin ürünü olacak.

1923’te büyük bir atılımla kurulan Cumhuriyet’in izleri bugün neredeyse tüm devlet mekanizmasından silinmiş durumda. Cumhuriyet’in altını oyan temel olgu, emperyalist-kapitalist sistemle eklemlenme tercihiydi. Bu sınıfsal tercih kuruluşundan itibaren Cumhuriyet’in ilericiliğini frenleyen bir faktör olarak işlev gördü. Ancak Cumhuriyet’in kamucu, laik ve bağımsızlıkçı hamleleri eksikli halleri ile dahi yeni ilerici atılımlar için önemli bir zemin oluşturdu ve oluşturmayı sürdürüyor. Yeni bir cumhuriyete ulaşmak isteyenlerin önünde ikili bir görev var: Cumhuriyet’in yarattığı zemine basmaktan vazgeçmemek ve bu zemini sosyalizm ile güçlendirmek.

Sosyalizm sadece sömürüyü ortadan kaldıracağı için değil, Türkiye’nin 180 yıllık modernleşme tarihinin temel problematikleri olan bağımsızlık ve ilerleme eksenlerinde tek tutarlı yanıtı sunduğu için de bir zorunluluk.

Devrimci cumhuriyetçilik, Türkiye’nin tarihsel birikimi ile sosyalizm hedefi arasındaki bağlantının kurulacağı zemini ifade ediyor. Türkiye’nin kurtuluşu, bağımsızlığı, iktisadi ve toplumsal ilerlemesi, emekçilerin çıkarlarına dayanacak yeni bir cumhuriyetin ürünü olacak.

AKP’li yıllar ve cumhuriyetçi toplumsal direnç

Birbiri ardına gelen sağcı iktidarlar ve askeri darbelerle altı oyulan Cumhuriyet’in tabutuna son çiviyi İslamcılar çaktı. 18 yıllık AKP iktidarı, laiklikten, kamuculuktan ve bağımsızlıktan geriye kalan ne varsa tasfiye ederek Cumhuriyet’in temellerine saldırdı.

Her ne kadar düzen içi muhalefetten kayda değer bir direnç görmemiş olsalar da toplumsal düzlemde işler pek de umdukları gibi gitmedi. Cumhuriyet’in ortaya çıkardığı toplumsal birikimi ortadan kaldırmayı başaramadılar. AKP iktidarı en çok bu birikimin hareketlendiği, sokakları doldurarak iktidarın karşısına dikildiği dönemeçlerde zorlandı.

Devletten tasfiye edilen Cumhuriyetçiliğin halk içinde varlığını koruması, halkçı karakteri öne çıkan bir Cumhuriyetçi yükselişi de olanaklı hale getirdi. Bugün Cumhuriyetçi toplumsallığın özellikle de genç bölmelerinde emekçiler çoğunluğu oluşturuyor. Haliyle yeni Cumhuriyetçi yükseliş, emekçi karakter taşıyacak.

Türkiye’nin cumhuriyetçi birikimini zaman zaman atıl hale getiren nostaljiciliğin aşılması da cumhuriyetçiliğe ülkenin geleceği ile ilişki kuran bir canlılığın kazandırılması da bu genç toplumsallığın örgütlü ve hareketli kılınması ile mümkün.

Yeni bir cumhuriyet

Cumhuriyet’in aldığı yaraları sarmak, ancak ileriye dönük devrimci bir çıkışla mümkün. Yaraları sarmayıp ağrıları dindirmekle yetinerek düzen muhalefetinin peşinde koşarak ya da sermaye sınıfının bir kesiminin Cumhuriyetçi hassasiyetlere sahip olduğu avuntusuyla kendimizi kandırarak kaybedecek zamanımız yok.

Yeni bir Cumhuriyetçi yükselişin başarısının olmazsa olmaz koşulu, Cumhuriyet’in altını oyan sermayedarlara değil, Cumhuriyet’e herkesten fazla ihtiyaç duyan işçi sınıfına dayanması.

Bugün tümüyle tehlikede olan yurttaşlığın yeniden kazanılması a ancak emekçilerin çıkarlarına dayanan devrimci cumhuriyetçi siyasi çizginin yurttaşlığı bu zeminde yeniden kurması ile olanaklı.

Emekçilerin siyasete ağırlık koyabilmek için Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in ise ayakta kalabilmek için emekçilere dayanmaya ihtiyacı var.

Yeni bir cumhuriyete ulaşmak uzun ve zorlu bir mücadelenin ürünü olacak. Ne kurtarıcı beklentilerine giren bir umutsuzlukla, ne düzen muhalefetinden medet uman bir kolaycılıkla, ne de güncelliğe teslim olmuş bir pragmatizmle kaybedecek enerjimiz ve zamanımız yok.

Kurtarıcı beklemiyoruz. Çünkü, Türkiye’den, Türkiye’nin Cumhuriyetçi birikiminden ve emekçilerinden umudumuz var.

Düzen muhalefetinden medet ummuyoruz. Çünkü, AKP gericiliğine itirazımız biçimsel değil kökten. Bu gericilikle uzlaşmanın sadece daha fazla zemin kaybetmek anlamına geleceğini biliyoruz. Gericiliğe karşı ancak mücadeleyle zafere ulaşılabileceğini biliyor, bu mücadeleyi kazanmak için sadece ve sadece kendimize ve emekçi halka güveniyoruz.

Her şeyi kendimizden bekliyoruz. Bu ülkeyi, bu düzeni biz değiştireceğiz. Yeni bir cumhuriyet emekçi halkın omuzlarında yükselecek.