İçeriğe geç

Sorumluluktan Kaçamazsınız!

Dün Bartın-Amasra Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) maden işletmesinde meydana gelen grizu patlamasında şu anki resmi verilere göre 41 maden işçisi hayatını kaybetti, pek çok işçi ağır yaralandı. Ölenlerin yakınları başta olmak üzere tüm emekçi halkımıza baş sağlığı diliyor, hayatını kaybeden maden işçilerinin acısını yürekten hissediyoruz. 

Yaşanan bu patlamayı bir kaza olarak kabul etmek mümkün değildir.  Tıpkı Soma’da, Ermenek’te, Kozlu’da olduğu gibi Amasra’da yaşanan bu toplu işçi cinayeti de göz göre göre geldi. Patlamanın meydana geldiği maden ocağında daha önce de pek çok kez iş kazalarının yaşandığı biliniyor olmasına rağmen zincirleme ihmallerin birbirini izlediği, denetim raporlarının dikkate alınmadığı ortaya çıktı. Sayıştay’ın 2017 yılındaki raporunda ocağın “ana havalandırması tersine çalıştırılabilecek nitelikte olmadığı” tespit edilmişti. 2019 yılına ait denetim raporunda da “üretim derinliğinin -300 metreye ulaştığı ve bu derinleşmenin ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olacağı” tespit edilmiş olmasına rağmen aradan geçen yıllarda hiçbir önlem alınmadı ve kâr hırsını işçi canının önüne koyan düzen bir kez daha emekçileri katletti. 

Madenci yakınlarını tekmeleyip yıllar süren yargılamalar sonunda katliam faili patronları cezasız bırakan AKP İktidarı, bu katliamda da sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor. Sanki 20 yıldır bu ülkeyi kendileri yönetmiyorlarmış gibi, sanki ellerine yüzlerce işçinin kanı bulaşmamış gibi AKP Genel Başkanı Erdoğan, kendi sorumluluğunu kabul etmemekle de kalmıyor, “Birileri bununla dalga geçebilir ancak önemli değil biz kader planına inanıyoruz. Bunlar her zaman olacaktır bunu da bilmemiz lazım” diyerek kendisi emekçilerle dalga geçiyor.  

20 yıldır tüm yetki sizde. Sizse bu yetkiyle maden sahalarını özelleştirdiniz. Ülkenin maden varlığını sermayeye peşkeş çektiniz. Tüm kamu kurumlarında olduğu gibi TTK’nın da içini boşalttınız. Yetmedi, kurumun başına 2013’te Kozlu’da 8 işçinin öldüğü maden iş kazasında sorumluluğu bulunan ve bundan dolayı hapis cezası alan Kazım Eroğlu’nu genel müdür olarak atadınız. Katliam faillerini terfiyle ödüllendirdiniz. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun maden sahalarına ilişkin bölümlerinin yürürlüğünü patronlar lehine devamlı erteleyerek yeni katliamların önünü açtınız. Elinizdeki yetkiyle katliam üstüne katliam eklediniz. 

Yalnız maden iş kolunda değil, tüm iş kollarında iş cinayetleri katlanarak arttı. İşçiler örgütsüzleştirildi ve ölümcül koşullarda çalışmaya mahkum edildi. Bugün ise Amasra maden katliamıyla emekçi halka karşı işlediğiniz suçlara bir yenisini daha eklediniz. Patlama gerçekleşir gerçekleşmez ilk iş olarak dezenformasyon söylemine sığınarak yurttaşların haber alma hakkını engellemeniz, bu ülkenin emekçilerine hesap vermekten ne kadar korktuğunuzu gösteriyor. Ama sorumluluktan kaçamazsınız. Kader diyerek geçiştiremezsiniz. Sizinle ve temsil ettiğiniz işçi katili düzenle hesaplaşacağız. Emekçilerin katledilmediği, geride kalanların payına yas ve gözyaşının düşmediği bir ülkeyi, emekçilerin Türkiye’sini mutlaka kuracağız.