İçeriğe geç

Laiklikten Vazgeçmiyoruz AKP Anayasa Yapamaz

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan bugün partisinin grup toplantısında bir anayasa değişikliği teklifi vereceklerini söyledi.

Öncelikle çekinmeden ifade etmek gerekiyor: Ülkemize bugüne kadar yıkımdan başka bir şey getirmemiş AKP’nin Türkiye’ye bir anayasa önerme hakkı ve ehliyeti yoktur.

AKP önce ülkemizi içine düşürdüğü durumun hesabını vermelidir.

Ekonomik kriz kalıcı hale gelmiş, patronlar kârlarına kâr katarken emekçilerin yaşamı zindana dönmüştür. Bu durumun bir numaralı sorumlusu iktidardır.

Gençler tarikat yurtlarında can vermek ile ülkesinden gitmek arasına sıkıştırılmaktadır. AKP yalnızca bugünümüzü değil geleceğimizi de çalmaktadır.

ABD’nin çıkarları için girişilen maceralar ters tepmiş, üstüne Avrupa Birliği’nin çıkarları için ülkemiz göçmen hapishanesine dönüştürülmüştür.

Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunların önemli bir bölümü son 20 yılda alabildiğine derinleşmiştir.

Sayılanlar ve çok daha fazlası açıkça görülebilir iken AKP’nin hala iktidarda kalabilmesinin temel nedenlerinden birisi ise muhalefetin tavrıdır.

Türkiye sanki büyük bir karşı devrim sürecinden geçmiyormuş gibi, sanki türban konusu herhangi bir dönemde gerçekten özgürlük konusu olmuş gibi hareket eden muhalefet; karşı devrimin kalıcılaşmasına bilerek ya da bilmeyerek hizmet etmektedir.

Kılıçdaroğlu’nun türban çıkışı tıpkı bir önceki CHP Genel Başkanı’nın çarşafa rozet takması, daha önce türbana fiilen yol verilmesi ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Fatih portresi üzerinden siyaset yürütmesi gibi AKP’yi gerici ajandası konusunda iştahlandıran bir girişimdir. Nasıl daha önceki denemeler ana sınıfı çocuklarının başlarının zorla kapatılmasına ve Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesine yol açtıysa, bugün de şeriatçıların önüne yeni bir fırsat çıkmıştır.

Erdoğan’ın anayasa değişikliğine aileyi güvence altına alacak eklemeler yapacağız sözleri bu fırsatın değerlendirilmek istendiğini göstermektedir. Var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirecek bu saldırı, bir süredir iktidar eliyle zorlanan ayrımcı uygulamaların anayasallaştırılması anlamına da gelecektir.

Küçük hesaplarla, zihni sinir projelerle oy avcılığı çabasının yalnızca karşı devrime kazandırdığı her gün tekrar tekrar görülmektedir.

Bu gidişata dur demenin tek yolu AKP’yi ve onun zihniyetini bir bütün olarak karşıya almaktan geçmektedir.

AKP’den gerçekten kurtulmak için onun düzenini tamamen karşıya alan emekçi halkın örgütlü mücadelesi zorunludur.

Çözüm bizde, çözüm Cumhuriyet ve laiklikten vazgeçmeyen milyonların yan yana gelip mücadele etmesinde.