Devrim Hareketi olarak uzunca bir süre sosyalist bir cumhurbaşkanı adayının gerekliliğini vurguladık. Sosyalistlerin Türkiye’yi yönetme iddiasının ve halkın gerçek sorunlarının gerçek çözümlerini ortaya koymanın seçim dönemindeki tek etkili yolu bu temelde bir adaylık çalışmasından geçiyordu. Bu yöndeki ısrarlı önerimiz sosyalist kamuoyunun değerli ancak sınırlı bir bölmesinde destek bulabildi ve kampanyamızı ete kemiğe büründürecek olanaklar yaratılamadı.
Doğru seçeneğin oluşturulamadığı bugünkü durumda sosyalistler, halk ve Cumhuriyet düşmanı AKP iktidarının karşısındaki düzen içi aktörlere destek vermeye mahkûm edilmiş durumda. Bu nedenle Devrim Hareketi önümüzdeki dönem üreteceği siyasetin merkezine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini almayacak. Bununla beraber, üyelerimiz oy tercihini Erdoğan’ın gitmesi yönünde kullanacak. Milletvekilliği seçimlerinde ise hareketimizin de parçası olduğu ve düzenin tüm unsurlarının karşısındaki tek ittifak olan Sosyalist Güç Birliği’ne destek verecek.
Öte yandan AKP, iktidarı kaybetmemek adına daha önce defalarca kez yurttaşlarımızın seçme ve seçilme hakkına saldırmayı tercih etti. Önümüzdeki seçimlerde yaşanabilecek benzer bir saldırıya karşı şimdiden çalışmaya başlamayı önemsiyoruz. Seçim güvenliği örgütlenmesi, AKP’nin temsil ettiği düzenden bıkmış ancak umudunu düzen muhalefetine bağlamış ve seçimin her iki sonucunda da mutlaka hayal kırıklığına uğrayacak olan yurttaşlarımızla dayanışma içerisinde olmanın ve mücadeleyi seçim sonrasında güçlü bir biçimde yeniden kurmanın yolu olarak da değer kazanacak.
Her gün yaşadığımız emek sömürüsü, içinde bulunduğumuz tarikat karanlığı ve ülkemizin emperyalizme olan bağımlılığı seçim sonuçları ne olursa olsun sürecek. Depremden etkilenen ve seçim tartışmaları arasında sesleri kısılan yurttaşlarımızın yaşadığı büyük sorunlar da…
Devrim Hareketi, seçim süreci de dahil olmak üzere önümüzdeki dönemde dayanışma faaliyetlerini hızlandıracak. Kimsesiz görülenlerin aslında yalnız olmadığını gösterecek. Halkın örgütlü gücünü büyütmeye odaklanacak.