Yeni Zaferler İçin Devrimin Partisi Kuruluyor!

Anadolu’nun emperyalist güçlerce işgali 103 yıl önce bugün son buldu. Kurtuluş Savaşı’nın zafere ulaşmasının yıl dönümünde başta bağımsızlık mücadelesinin lideri Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere yurdunun bağımsızlığı için canını ortaya koyan kahraman halkımızı selamlıyoruz.

Zafer ile birlikte yalnızca emperyalist işgalciler yurdumuzdan kovulmakla kalmadı, Türkiye’nin işbirlikçi hanedandan kurtarılıp bir cumhuriyet olarak devrim saflarında yerini alması mümkün olabildi.

Ancak 103 yıl sonra bugün zafere yeniden ihtiyaç duyuyoruz. Ülkemiz bir kez daha işgal altında.

Türkiye, emperyalizmin ve ona hizmet eden siyasetçilerin elinde. Ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları yağmalanıyor, emekçi halkımız ise yoksullukla boğuşuyor. Emekçiler her gün daha da kötüye giden koşullarda çalışarak ancak hayatta kalabilirken onların ürettiği zenginlik yerli ve yabancı sömürücülerin cebine akıyor.

Ülkemizin dört bir yanı NATO üsleri ile onlarca yıldır kirletiliyor. Emperyalist saldırganlığa karşı mücadelesi ile bölge halklarına ilham vermiş Türkiye Cumhuriyeti’nin yerini Yeni Osmanlı hayalleri alırken; bölgemizden savaşlar, kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Halkımız, karşı-devrimci iktidar eliyle çok daha büyük yıkımlara hazırlanıyor.

Devrim kanunlarıyla toplumsal hayatın dışına kovalanan tarikatlar yurdumuzu yeniden sarmış durumda. Depremden kurtulan çocuklarımızı kaçırıyor, yurtlarında türlü işkence ve baskı ile geleceğimizi karartıyorlar. Her türlü hilenin, ahlaksızlığın, karanlığın merkezi olmaları yetmiyor; her fırsatta başta kadınlar olmak üzere tüm halkımıza parmak sallıyorlar.

Emekçiler örgütlü güçten yoksun bırakılıyor, yurttaş hakkını arayamaz hale getiriliyor. Uluslararası tekeller ve yerli işbirlikçileri işçileri yok pahasına çalıştırırken madenlerimizi yağmalıyor, limanlarımızı ele geçiriyor, fabrikalarımıza el koyuyor, doğamızı talan ediyor. Turistik işletmeler, halkımızı köle gibi pazarlamakta bir sorun görmüyor.

Halkımız korkutulup yalnızlaştırılırken, devlet yurttaşlarına karşı tüm sorumluluklarından kaçıyor. Yerini çetelere, mafyalara bırakıyor. İşsizliğe mahkum edilen gençler uyuşturucu tacirlerine, tetikçiye dönüştürülüyor.

Her türlü hukuksuzlukla iktidarı gasp eden gericiler yetmezmiş gibi ülkeden kovduğumuz hanedanın artıkları rahatça at koşturuyor. Hak iddia ediyor, sahte diploma ile siyasete atılmayı hedefliyor, Kurtuluş Savaşı hiç yaşanmamış gibi olsun istiyorlar.

Bizi kurtarma iddiasındaki sözde muhalif siyasetçiler ise gidişatı içselleştirmiş durumda. Gericilikle barışmayı, emperyalist merkezlere dil dökmeyi, sömürücü sınıflardan aman dilemeyi marifet biliyorlar. Halkın öfkesine kulaklarını tıkıyor, kendi belediyelerine çöken karşı-devrim iktidarının halkımızı yeni savaşlara hazırlamak için kurduğu komisyon masalarına oturmayı siyaset sayıyorlar.

Türkiye bu karanlıkta yaşayamaz. Daha önce yaşayamadı, şimdi de yaşayamaz.

Bizim yeniden ayağa kalkmaya, zaferi bir kez daha kazanmaya ihtiyacımız var.

Bize şimdiye kadar umut satanlardan hiçbir şey beklenemeyeceğini ise hep beraber, yaşayarak öğrendik. Kendi yolumuzu kendimiz açacağız.

Ülkemizi işgalden kurtarmayı öne koyan bir çıkışa mecburuz. Kurtuluş; ancak emperyalistlerden emperyalist beğenmeyen, kapılarında ağlayıp sızlanmayan, hedefi emperyalistleri ülkemizden ve bölgemizden kovmak olan bir siyasi çizgi izlenerek elde edilebilir.

Ülkemizi NATO belasından, sonu gelmek bilmeyen savaşlardan, uluslararası tekellerin talanından kurtaracağız.

Türkiye’yi var eden emeği ile çalışan halkımızdır. Halkımızın sırtından geçinen patronlar, bizden gibi görünen düşmanlarımızdır. Çeteler ve mafyalar, onların çıkarları için halkımıza zulmediyorlar. Emeğin örgütlülüğünü temel alarak mücadele etmek dışında bir yol yok.

Bizden çalınan her şeyi geri alacağız. Ülkemizi kalkınma rotasına sokacak, içinde bulunduğumuz yoksulluğun kaderimiz olmadığını kanıtlayacağız.

Gericiliğin tek zemini halka karşıtlıktır. Halkımız doğru zeminde bir araya gelmesin, kendi emeğine el koyanlardan hesap sormasın diye varlar. Ülkemizi kurtarmanın yolu tüm halk düşmanlarına karşı verilecek kavgadan geçiyor.

Gericiliğin kökünü kurutacak; emekçilere, gençlere, kadınlara yıllardır musallat olmuş karanlıktan, tarikatlardan bu kez kesin olarak kurtulacağız.

Yeni bir zaferin yolu bir kez daha büyük bir altüst oluştan, bir devrimden geçiyor.

Türkiye yeniden devrim rotasında yerini alacak ve bu kez dünyadaki tüm halk düşmanlarına karşı kurtuluşun bayrağı haline gelecek.

Devrimin partisi bu amaçla yola çıkıyor.

Asla satın alınamayacak olanların, kendisinden ve halkından başka hiçbir güce güvenmeyenlerin partisi kuruluyor.

Aynı kararlılığa sahip olan ve ülkemizi içinde bulunduğu karanlıktan kurtarmak isteyen herkesi devrimin partisini kurmak için birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

İşgalciler, yobazlar, sömürücüler kaybedecek. Halkımız kazanacak!