Suriye’de Alevi katliamı
Suriye’de ABD ve İsrail’in planlarıyla iktidara taşınan HTŞ çeteleri Alevi katliamına devam ediyor. “Eski rejim kalıntıları” bahanesiyle Alevi yerleşimlerine yapılan baskınlarda etrafa rastgele ateş açılıyor, evlere girilerek çoluk çocuk demeden aileler katlediliyor. Baas karşıtı propaganda için kurulan Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Lazkiye ve Tartus’ta bine yakın Alevi sivilin öldürüldüğünü açıklarken kimi Suriyeli kaynaklar bu sayının 4 bini aştığını iddia ediyor.
Suriye’de HTŞ çeteleri kendilerinden bekleneni yaparken emperyalistlerin fırsatçılığı ve ikiyüzlülüğü gözden kaçmıyor. Sözde “insan hakları” savunucusu AB, Alevi katliamını görmezden gelerek HTŞ yönetimine destek açıklaması yapıyor, Suriyeli direniş gruplarını kriminalize ediyor. HTŞ’nin iktidara taşınmasında doğrudan katkısı ve çıkarı olan İsrail, katliamları bahane ederek Suriye’deki işgalini Dürzi ve Alevi bölgelerine doğru genişletmek için pusuda bekliyor.
AKP cenahı ise HTŞ çetelerine her açıdan güç verirken mezhepçi vahşeti Türkiye içine de taşıyor. Mezhepçiliği meşrulaştırmak için “siyasal Alevilik” söylemini dolaşıma sokan yandaşlar Suriyeli Alevilere alenen hakaret ediyor, HTŞ’nin Suriyeli Alevilere yönelik katliamını çirkin ifadelerle kutluyor. İstanbul’da Alevi kurumlarının HTŞ yönetimindeki Suriye Konsolosluğu önünde yapacağı protesto eylemine yasak getiriliyor. AKP, Suriye’deki Alevi katliamının hamisi ve suç ortağı olduğunu gizlemeye tenezzül etmiyor.
Suriye’de Alevilerin başına gelenler ABD, İsrail ve AKP’nin ortak suçudur. Besleyip Suriye halkının başına bela ettikleri cihatçılar Suriye’nin meşru yönetimi olarak kabul edilemez. Suriye başta olmak üzere Orta Doğu halklarının kurtuluşu emperyalizme ve cihatçı gericiliğe karşı mücadeleden geçiyor.
Kadınlar laiklik ve emek için ayakta
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Ankara, İstanbul ve Eskişehir’de Emekçi Kadınlar Derneği’nin (EKD) “Gericiliğe karşı laiklik, sömürüye karşı emeğimiz için ayaktayız” çağrısıyla yüzlerce kadın bir araya geldi. İzmir’de Temel Conta işçisi kadınları ziyaret edilirken, Muğla’da “Dünden Bugüne Direnen Emekçi Kadınlar” sergisi yapıldı. Erzincan’da ise kadınlar film gösteriminde buluştu.
EKD’nin Dünya Emekçi Kadınlar Günü için düzenlediği eylem ve etkinliklerde AKP’nin “aile yılı” dayatması ele alınırken kadınların temel görevi olarak nüfusu artırmanın belirlenmesine tepki gösterildi. Kadınların maruz kaldığı yoğun şiddete ve sömürüye karşı mücadele kararlılığı ilan edilirken son dönemde ortaya çıkan Temel Conta, Sunel Tütün, KFC, Pizza Hut, Dukar Halı gibi direnişlerde kadınların oynadığı öncü rolün ortaya çıkardığı umuda dikkat çekildi.
Gerici AKP iktidarı altında laikliğin tasfiyesi kadın düşmanlığı ile eş zamanlı ilerledi. Yurttaşlık kavramının değersizleşmesi kadını ikinci sınıf olarak gören zihniyetin kendisine alan bulmasını sağlarken AKP döneminde iyice palazlanan tarikatlar, kadınları köleleştirme arayışının merkezi olarak işlev gördü.
Dünyada ve Türkiye’de kadınlar emperyalizmin, patron düzeninin ve gericiliğin şiddeti altında yaşamak zorunda bırakılıyorlar. EKD’nin yürüttüğü mücadele bu nedenle bir bütünlüğü merkezine alıyor. Emekçi kadınlar, eşit ve özgür bir gelecek için kadın düşmanlığının merkez üslerine karşı mücadeleyi kararlılıkla büyütüyor.